Beşiktaş'ı Mutlu Sona Ulaştıran Detaylar
Beşiktaş Antalyaspor’u Türkiye Kupası finalinde mağlup
ederek kupada da mutlu sona ulaştı. Siyah-beyazlılar sezon boyunca ortaya
koyduğu performanslarla futbolseverlerin takdirini topladı ve hak edilmiş çifte
zafer yaşadılar. Lig maratonu tamamlanmadan uzunca süre önce Beşiktaş
şampiyonluğa en yakın takım olarak gösteriliyordu. Galatasaray ve
Fenerbahçe’nin yaşadığı üst üste puan kayıpları, oynadıkları futbolun ümit
vermemesi Beşiktaş’ı şampiyonluk yolunda en büyük favori konumuna getirdi. Son
haftalara gelinirken yapılan puan kayıpları elde edilen avantajların bir bir
uçup gitmesine sebep olurken rakipleri de şampiyonluk için umutlandırdı. Ancak
son hafta sürprize yer vermeyen Beşiktaş, Sergen Yalçın önderliğinde mutlu sona
ulaşan taraf oldu. Peki, averajla şampiyon olan Siyah-beyazlıları rakiplerine
göre öne çıkaran detaylar nelerdi?
Bay geçilen hafta ve
milli maçlar arası
Süper Lig’in ilk 4 haftasında yalnızca 1 galibiyet alıp 2
kez mağlup olan Beşiktaş’ta Sergen Yalçın’ın geleceği tartışılmaya başlanırken
başkan Ahmet Nur Çebi’nin Mustafa Denizli ile görüştüğü şeklinde haberler
basına yansıdı. Ligin 5. Haftasını bay geçen Siyah-beyazlılar takip eden
haftada milli maçlar olduğu için 22 günlük araya girdiler. Teknik direktör Sergen
Yalçın ise bu arayı iyi değerlendireceklerini ve ilerleyen haftalarda takımın
daha iyi futbol oynayacağını umduğunu belirtti. Nitekim öyle de oldu. Takıma
yeni katılan Josef de Souza ve Rachid Ghezzal gibi isimlerin adaptasyon
sürecini de atlatmasıyla milli ara sonrası bambaşka bir Beşiktaş izledik. Verilen
bu ara, Beşiktaş’a adeta ilaç oldu.
Rachid Ghezzal’in
evraklarını TFF’ye ulaştıran kuryeler
Beşiktaş’ta sezonun kilit oyuncusu Rachid Ghezzal oldu
şüphesiz. 31 maçta forma giyen Cezayirli oyuncu 8 gol ve 17 asistle toplamda 25
gole doğrudan katkı verdi. Üzerine çok şey konuşuldu, yazılıp çizildi.
Transferin son günü Leicester City takımından kiralık olarak kadroya dahil
edilen Ghezzal’in evrakları, transfer döneminin sona ermesine saatler kala Beşiktaş İdari Sorumlusu Erdinç Gültekin ve Güvenlik
Sorumlusu Barış Papila tarafından yoğun trafik sebebiyle motorla TFF’ye
ulaştırıldı. Ghezzal’in şampiyonlukta kilit rol oynamasının ardından haklı
olarak Erdinç Gültekin ve Barış Papila şampiyonluğun gizli mimarları olarak
gösterildiler.
Savunmacılardan
alınan hücum katkısı
Günümüz futbolunda şampiyon ufak detaylarla belirleniyor. Bu
yüzden savunma oyuncularının hücuma yaptığı katkı son derece önemli. Fenerbahçe
ve Beşiktaş bu sezon defans oyuncularından hücumsal anlamda önemli katkılar
aldı. Fenerbahçeli savunma oyuncuları 11 gol, 14 asist ile 25 gollük katkı
vererek bu istatistikle zirvede yer alırken Beşiktaş’ta forma şansı bulan
defans oyuncuları 11 asist 9 gol ile şampiyonluğa 20 gollük katkıda bulundu. Galatasaray
savunmacıları ise 14 asist, 3 gol ile 17 gole doğrudan katkı vererek bu alanda
rakiplerinin gerisinde kaldı. Valentin Rosier’in sağ kanatta Rachid Ghezzal ile
uyumu da Siyah-beyazlıları şampiyonluğa ulaştıran kilit nokta oldu. Kritik
anlarda özellikle duran top organizasyonlarında sahneye çıkan Vida, takımına
hayati puanlar kazandırdı. Galatasaray ise duran top organizasyonlarında
sınıfta kaldı.
De Souza’nın orta
sahaya etkisi
Şampiyonluk mücadelesi veren takımların genellikle oyun planlarının
savunma çizgisini önde kurmak ve oyunu rakip yarı sahaya yıkmak olduğu bilinen
bir gerçek. Süper Lig’de Anadolu takımları çoğu zaman büyük takımlara karşı topu rakibe
bırakıp savunmayı ön planda tutarak buna müsaade ediyorlar ve kontratak ile gol
şansı bulmaya çalışıyorlar. Bu durumda savunma arkasına atılacak topları
süpürecek bir ön libero da hücum oynayan takımlarda elzem hale geliyor.
Beşiktaş’ta kiralık Mohamed Elneny’nin Arsenal’e dönmesinin ardından bu bölgede
forma giyen ve bonservisi elinde Josef de Souza transfer edildi. Josef risk
transferiydi. Arabistan’dan geldiği için futbolunda gerileme olabileceği
yorumları vardı. Ancak Josef eleştirilere sahada cevabını vererek kafalardaki
soru işaretlerini giderdi. Brezilyalı defansif orta saha, oyunun defans yönünde
güven verirken önünde oynayan orta sahaların hücuma daha fazla katkı
vermelerine yardımcı oldu. Atiba Hutchinson bu sezon ligde 36 maçta görev
alırken 4 gol ve 11 asistle 15 gole doğrudan katkı yaptı. Atiba şampiyonlukta
önemli katkılar sağlarken hücumda artan performansının de Souza’nın savunmada
verdiği güvenden kaynaklandığını ifade ederek Brezilyalı oyuncunun takımdaki
önemini dile getirdi.
Aboubakar golcülüğü
Beşiktaş’ta Burak Yılmaz’ın ayrılığı sonrası takımda golcü
futbolcu ihtiyacı oluştu. Geçmişte kiralık olarak Siyah-beyazlı formayı giyen ve
güzel izler bırakan Vincent Aboubakar ise Porto ile yollarını ayırarak serbest
kaldı. Aboubakar’ın sakatlıklarından dolayı Porto ile yollarını ayırdığı
konuşulurken, golcü transferine bonservis ödemek istemeyen Beşiktaş yönetimi
Aboubakar ile anlaşmaya vardı. Tıpkı Josef gibi risk transferi yapan yönetim,
sakatlığı göz önünde bulundurarak Kamerunlu oyuncu ile akıllı bir sözleşme
yaptı. Yaklaşık olarak yıllık 1,5 milyon Euro maaş alan Aboubakar’ın 30 maçta
forma giymesi halinde opsiyon devreye girecek ve sözleşmesi 1 yıl daha uzayacaktı.
29 maçta forma giyen Aboubakar 16 gol ve 5 asistlik katkı sağladı. Sakatlığı
sebebiyle forma giyemediği açıklanan Aboubakar’ın opsiyonun devreye girmesini
istemediği ve yıllık 3,5 milyon Euro gibi maaş ile yeni sözleşme istediği
şeklinde haberler basına yansıdı. Ligin son döneminde 9 maçta Aboubakar’dan
faydalanamayan Beşiktaş, az kalsın şampiyonluktan oluyordu. Gerçek nedir
bilinmez ancak Süper Lig şampiyonluğu ve Şampiyonlar Ligi’nden elde edilecek
gelir de düşünülerek Beşiktaş yönetiminin mali şartlarda anlaşarak Aboubakar’ı
takımda tutması gerekir. Böyle lider oyuncuları bulmak kolay değil, üstelik
böyle bir ortamda. Galatasaray yönetimi benzer hatayı Bafetimbi Gomis konusunda
yaparken Gomis gönderildikten sonra sezona forvetsiz girilmişti. Sonrasında
yapılan Mbaye Diagne, Kostas Mitroglou, Florin Andone ve Radamel Falcao transferleri için
ciddi maliyetlerin altına giren Sarı-kırmızılı yönetim bu oyuncuların
hiçbirinden Gomis performansı alamadı.
Larin’den kritik
performans
Atiba’nın önerisiyle 2018 ara transfer döneminde MLS takımı
Orlando City’den transfer edilen Cyle Larin, bir türlü istenilen seviyeye
gelememiş ve takımdan ha gitti ha gidecek gözüyle bakılan bir oyuncuydu. 2019/2020
sezonunda Belçika’nın Zulte Waregem takımına 1 sezonluğuna kiralanan Kanadalı,
sezon başında yeniden takıma döndü. Sergen Yalçın’ın takımında şans bulan Larin
hocanın güvenini boşa çıkartmayarak 45 resmi maçta 23 gol ve 6 asistlik
performans vererek takımın en golcü futbolcusu oldu.
Kadro istikrarı
21 takımlı lig, yoğun fikstür ve COVID-19 gibi sebeplerden
olağanüstü bir sezon yaşandı. Şampiyonluğa ulaştıran anahtar kavramlardan biri
de kadro istikrarıdır. Elbette böyle olağanüstü bir durumda hiçbir takımın
kadro istikrarını koruması beklenmiyordu. Ligimizde kadro istikrarını en iyi koruyan
Sergen Hoca’nın takımı oldu. Her ne kadar orta saha üçlüsünde üçüncü isim değişkenlik
gösterse de Atiba ve Josef orta sahanın değişmez ikilisi oldular. Savunmada da
Welinton ve Vida ikilisi iyi uyum yakaladı. Sağ kanatta arkada Rosier ile önde
Ghezzal yakaladıkları uyumla şampiyonlukta önemli pay sahibi oldular. Sergen
Yalçın yedekleri de sezon genelinde hazır tutarak onlardan da verim aldı. Beşiktaş’ın
Galatasaray’a karşı sağladığı üstünlükteki en önemli faktörlerden biri kadro
istikrarıydı şüphesiz. Galatasaray sezon genelinde en çok sıkıntı çektiği bölge
olan orta saha üçlüsünde 16 farklı kombinasyon denedi.
Ersin Destanoğlu &
Rıdvan Yılmaz
Sergen Hoca kalede Ersin Destanoğlu ve sol bekte Rıdvan
Yılmaz’a şans vererek takdir topladı. Genç oyuncuların elbette inişli çıkışlı
performans gösterdiği zamanlar oldu. Ancak gösterdikleri performanstan ziyade hocanın
göstermiş olduğu cesaret övgüyü hak ediyor. Galatasaray’da Fatih Terim Halil ve
Kerem gibi oyunculara daha evvelden forma şansı vermiş olsa, belki Sarı-kırmızılılar
daha fazla puan toplamış olacaktı. Avrupa’nın beş büyük liginde bile 16-17
yaşında oyunculara şans veriliyorken bizim 20 yaş oyunculara halen pişecek
gözüyle bakmamız da ayrı mesele. Sergen Yalçın umarım ilerleyen sezonlarda da
bunu devam ettirir.
Takımın inancı
Beşiktaş takımında oyuncular kenetlendiler ve sezon boyunca
şampiyonluğa inandılar. Bunu sosyal medya paylaşımlarından bile
anlayabiliyoruz. Takımda arkadaşlık ortamı, aile havası sağlandı. Rakipler
Galatasaray ve Fenerbahçe’de ise futbolcuların lig maratonunun tamamlanmasına
uzun süre varken bile şampiyonluk kaçmış gibi davranıldığını gördük.
Sergen Hoca’nın kriz
yönetimi
Sergen Hoca bu sezon elleri sürekli havada olması sebebiyle
çok eleştirildi. Bazılarına göre bu durum antipatik gelse de hoca takımının
hakkını savundu. Bizim için doğrudur veya yanlıştır orası ayrı, kendi doğru
bildiğini söylemekten hiç sakınmadı. Hatay maçından önce tabiri caizse rakibe racon
kesti. Ligin başarılı takımlarından biri olan Hatayspor’a karşı bu kadar cesurca
konuştuktan sonra takımının 7 gol atması bile şampiyonluğu ne kadar istediğini
gösterdi. Son viraja girilirken yapılan kritik puan kayıpları “Acaba tarih
yine tekerrür mü edecek?” sorularını da beraberinde getirdi. Çünkü eldeki
avantajlar birer birer kaybedilirken yalnızca averaj avantajı kalmıştı. Yakın
geçmişte 14/15 ve 17/18 sezonlarında son virajları alamayarak kaybedilmiş
şampiyonluklar vardı. Karagümrük maçında yenilen ikinci golün ardından
futbolcular yıkılmışlardı. O maçın ardından Rosier sanki şampiyonluk
gitmişçesine ağlıyordu. Bu tablonun ardından Sergen Hoca’ya motivasyon
anlamında çok iş düşüyordu. Hoca ise oyuncu grubunu tekrar şampiyonluğa inandırarak
İzmir’den şampiyon unvanıyla dönmeyi başardı.
0 yorum: