Mesut Özil & Fenerbahçe

 

Mesut Özil'in Fenerbahçe'ye transfer olacağı konuşulurken futbolseverlerin büyük bir kısmı bu transfere olumlu bakıyorlar. Taraftarlar haklı olarak topu ayağına aldığı zaman keyif verecek yıldız oyuncuları sahada görmek ister. Bugüne kadar da özellikle 3 büyük takım özelinde durum böyle oldu. Ancak bugün Türk futbolunun geldiği nokta ortada. Önümüzdeki sezon Süper Lig şampiyonu Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katılamayacakken, bütün takımlarımız ekonomik darboğazda iken halen bu tarz transferlerde diretmek ne kadar doğrudur bilinmez. Arsenal'den yıllık yaklaşık 18 milyon Euro para kazanan Mesut'un Fenerbahçe'ye transferi de ciddi maliyetler oluşturacaktır. Fenerbahçe formasıyla şampiyon olur, Şampiyonlar Ligi'nde ön elemeleri geçip takımın grup aşamasına kalmasına yardımcı olursa o zaman bu transferin doğru bir hamle olduğu konuşulur. Ancak takım şampiyonluk yarışındayken "ya tutarsa" mantığıyla büyük maliyetlerle risk transferi yapmak acaba doğru mu?

Mesut Özil prime dönemini göz önüne alırsak, oynadığı mevkide dünyanın en iyi birkaç oyuncusundan biri konumundaydı. Kalitesini, yeteneğini tartışmak elbette saçmalık olur. Ancak özellikle son bir yılda futboldan bu kadar uzak kalması, kafasında futbolu bitirmiş izlenimi veriyor. Zaten durum böyle olmasa Avrupa'nın 5 büyük liginden alıcı bulurdu. Arsenal formasıyla ligde son maçına 2020 Mart ayında çıkan Mesut, pandemi dönüşü sırt ağrılarını gerekçe göstererek antrenmanlara katılmamıştı. Teknik direktör Arteta tarafından bu sezon Premier Lig kadrosuna dahil edilmedi. Arteta öncesinde Unai Emery de Mesut'un takıma bağlılığının yeterli seviyede olmamasını eleştirmişti.

3 büyüklerde göreve yeni gelen başkanlar her defasında finansal enkaz aldıklarını dile getirerek artık yıldız transferi beklemesin kimse mesajı veriyorlar. Mali açıdan tam da güzel işler yapılmaya başlanıyorken yine başa sarıyoruz. Koltuğunu korumak isteyen, taraftarına hoş görünmek isteyen başkanlar tekrar marka etiketi olan, başarıya doymuş, verimli dönemleri geride kalmış oyunculara yöneliyor. 

Beşiktaş eski başkanı Fikret Orman ile birlikte "Feda" diyerek yeni yapılanmaya gitmiş ve kurulan mütevazı takım basamakları bir bir çıkarak nihayetinde üst üste iki sene şampiyonluğa yürümüştü. Özellikle ilk gelen şampiyonluk, o sezon yıldızlar karması olarak lanse edilen Fenerbahçe ile girilen yarış sonucunda elde edilmişti. Tam işler yolunda giderken, ligde ve Avrupa'da başarılı giden bir Beşiktaş varken başkan Fikret Orman da yıldız oyunculara imza attırma furyasına katılan başkanlardan oldu. Pepe, Negredo gibi yüksek maliyetli transferlere rağmen kaçan şampiyonluklar Beşiktaş'ı mali açıdan tekrar dipsiz kuyuya sürüklerken başkan Fikret Orman'ın da sonunu hazırladı.

Yine aynı şekilde Galatasaray bugün Falcao, Babel, Feghouli, Belhanda gibi isimleri elden çıkartamıyor. Sebebi bu oyuncuların aldığı yıllık ücretler. Avrupa'da hiçbir takım bu oyunculara bu maaşları vermiyor. Artık Arap ve Çin takımları da akıllandılar. Boş oyunculara paralar saçmak istemiyorlar. 

Mesut Özil belki de gelip çok iyi performanslar sergiler, bunu zaman gösterecek. Ancak kulüplerimiz bu kadar darboğazdayken, ligimizin kalitesi yerlerde sürünüyorken bu risklere girmenin hiç anlamı yok. Benfica ve Ajax gibi al, yetiştir, sat formülü varken biz halen oyuncuların geçmişine yatırım yapıyoruz. Elinde Ömer Faruk Beyaz gibi bir cevheri işleyip ciddi gelirler elde etme şansı varken onu Avrupa'ya verip Avrupa'da gözden düşmüş, ülkemizi emeklilik öncesi son durak olarak olarak gören oyunculara paralar saçıyoruz.

0 yorum: