Aslan Trabzon'da Lider!

 

Haftanın sonucu en çok merak edilen karşılaşmasında Trabzonspor ile Galatasaray karşı karşıya geldi. Abdullah Avcı'nın gelişiyle birlikte ligde 6 maçtır mağlubiyet görmeyen ve kalesinde yalnızca 2 gol görmüş bordo-mavililer iç sahada Galatasaray'a karşı son mağlubiyetini 5 sene önce almıştı.

Avcı'nın gelişiyle birlikte takım savunmasıyla ön plana çıkan Trabzonspor, kalesinde az gol görmüş olmasına rağmen bu maçlarda üretkenlik anlamında sıkıntılar çekiyordu. Takımın hücumdaki en önemli silahlarından Ekuban'ın olmayışı Trabzonspor için büyük dezavantaj oluştururken bu durum Galatasaray'ın da elini güçlendiriyordu. Ekuban'ın yokluğunda Galatasaray savunmadaki temel planını Nwakaeme'yi durdurmak üzerine kurdu. Nwakaeme'nin ayağına top geldiğinde Galatasaray'dan 2 hatta 3 oyuncunun ona baskı yaptığını gördük.

Trabzonspor ve Galatasaray'ın ilk 11'leri
Maçtan önce Trabzonspor'un topu Galatasaray'a bırakıp kontrataklarla gol pozisyonları yaratması bekleniyordu. Öyle de oldu. İlk on beş dakikada topla oynama yüzdeleri ekrana yansıdığında Galatasaray'ın oranı yaklaşık %80 iken Trabzonspor %20 küsür oranla topun sahibiydi. Ancak bu dakikalarda yakaladıkları kontralarla önemli gol pozisyonlarına giren bordo-mavililerin kendine güveni yerine geldi ve ilk yarının son on beş dakikalık diliminde daha etkili olan, daha çok topla oynayan taraf oldular. Taylan ve Omar'ın erken gelen sarı kartları da rakibe hamle konusunda Galatasaray'da işleri zora soktu. Omar'ın sarı kart gördüğü faul pozisyonunun ardından gerçekleşen duran top organizasyonunda Vitor Hugo'nun yaptığı kafa vuruşunda top doksana giderken kaleci Okan'ın harika refleksle topu çıkartması belki de maçın kader anıydı. İşler Galatasaray adına fazla iyi gitmezken ilk yarının son anlarında Arda'nın ayağından gelen gol sarı-kırmızılıları soyunma odasına girerken rahatlattı. Kaliteli paslar ve yapılan doğru koşular Galatasaray'a golü getirdi.
İkinci yarıda günün etkisiz isimlerinden Feghouli'nin sakatlanmasıyla oyuna giren Ömer Bayram, orta sahaya dinamizm ve kalite getirdi. Önce Saracchi'yi attığı enfes pasla Trabzon savunmasının arkasına kaçıran Ömer, golle sonuçlanmayan bu pozisyondan dakikalar sonra Oğulcan Çağlayan'a aynı güzellikte bir pas daha attı. Burak Yılmaz'ı anımsatan bir koşuyla savunma arkasına sarkan Oğulcan, süratiyle Trabzonspor savunmasını arkasında bırakırken ayak içiyle yaptığı düzgün vuruşla Uğur Can'ı mağlup etti. Diagne'nin yokluğunda ilk kez esas mevkii olan santrfor pozisyonunda görev alan Oğulcan, beklentileri fazlasıyla karşıladı. Maçın başlarında Trabzon savunmasının kucağında kalan ve sıkı markajdan kurtulamayan Oğulcan'ın ilk yarının son anlarında gelen golde topuğuyla yaptığı harika dokunuş onun özgüvenini arttırdı ve ikinci yarıda daha istekli, ne yaptığını bilen bir Oğulcan vardı sahada. Diagne'nin yokluğu onun adına iyi bir şanstı. O da şansını iyi değerlendirdi. Diagne ve Falcao gibi isimler ceza sahası golcüsü. Bitiricilikleri tartışılmaz ancak bu oyuncuları golle buluşturmak için servis yapmalısınız. Sezonun genelinde ve dün akşam özelinde de öyle bir futbol oynamadı Galatasaray. Dün akşam santrfor pozisyonunda Oğulcan yerine Diagne oynasaydı Galatasaray istediğini elde edemeyebilirdi. Çünkü ilk golde yaptığı doğru koşu ve ardından yaptığı klas dokunuşla golün gelmesinde önemli pay sahibi olurken, ikinci golde ise yine hızını kullanarak adeta golü yoktan var etti.
Trabzonspor mağlubiyeti hak edecek kadar kötü futbol oynamasa da son vuruşlardaki kalite farkı Galatasaray'a 3 puanı getirdi. Kontratak futbolu oynuyorsanız girdiğiniz pozisyonları bu kadar cömertçe harcamamanız gerekiyor. Ancak görünen o ki, Trabzonspor bir müddet daha Sörloth'un yokluğunu hissedecek. 
Ryan Donk da stoper tandeminde Marcao'nun partneri olarak sahadaydı. Pas kalitesi bu tercihte birinci etken. Luyindama'nın tercih edilmeme sebebi belki devre arası olası bir ayrılık olabilir. Her ne kadar soğukkanlı, özgüveni yüksek ve lider karakterli bir oyuncu olsa da Donk Galatasaray'ın ideal stoperi olmamalı. Trabzonspor maçında gol yenilmediği için gözden kaçmış olabilir ancak birçok defa arkaya adam kaçırdı. O pozisyonlar golle sonuçlansa bugün çok başka şeyler yazılıp çizilirdi. Galatasaray gibi savunma hattını önde kuran bir takımın stoperlerinin atletik ve pozisyon alma becerisi yüksek profilde oyunculardan oluşması gerekiyor.
Galatasaray'ı sonuca götüren esas faktör pasların kalitesi oldu. Top ayağına gelen her futbolcu kafasını kaldırdığında 2 veya 3 farklı pas opsiyonu buldu. Sahada doğru diziliş gösteren, sorumluluk almaktan kaçmayan, topu isteyen ve boş alanlara doğru koşular yapan bir takım vardı. Özellikle ilk golün hazırlanışı itibariyle bunu gördük. Galatasaray kondisyon antrenörlerinin hakkını teslim etmek gerek.
Son olarak Fatih Terim'e değinmek istiyorum. Sezona kadro kalitesi anlamında rakiplerinin gerisinde giren, Muslera ve Falcao gibi önemli isimlerden yoksun kalan Galatasaray, bu hafta liderlik koltuğuna oturdu. İstediği transferler yapılmamasına ve sezona şampiyonluk için yetersiz kadro ile girilmesine rağmen hoca şapkadan tavşan çıkartmaya devam ediyor. Önce Taylan'ın 6 numaraya evrimi, jübile için geldi denilen Arda Turan'ın liderlik göstererek takımı kenetlemesi, yedek oyuncu olarak transfer edilen Oğulcan'ın santrfor yokluğunda takımı sırtlaması.. Galatasaray'ı bu kadroyla şampiyonluk yarışında tutmak teknik direktörlük başarısıdır.


0 yorum: