Balotelli Doğru Tercih mi?


Mario Balotelli bugün 30. yaş gününü kutluyor. Tıpkı Batuhan Karadeniz gibi futbolseverlerin hayatına çok genç yaşlarda girdi. Henüz 18 yaşında İnter formasını giyerek dikkatleri üzerine çekmeye başladı ve futbol otoritelerince "geleceğin yıldızı" olarak nitelendirilmeye başlandı. Kimilerine göre Adriano'nun tek yönlü gidiş biletiydi bu adam. Geriye dönüp kariyerine baktığımızda İnter, Manchester City, Milan, Liverpool gibi her futbolcunun hayalini kurduğu büyük takımlarda oynama şansı elde etti. Ancak oynadığı takımlarda performansından ziyade sürekli saha dışı haylazlıklarıyla gündeme geldi. Karıştığı olaylar ve disiplin sorunları nedeniyle her geçen gün piyasa değeri daha da düşen İtalyan yıldızın son zamanlarda adı Türk takımlarıyla çokça anılmaya başladı. Mart ayında Kevin Prince Boateng'in kendisine yaptığı "Come to Beşiktaş" çağrısına "Kardeşim Beşiktaş beni istemiyor." şeklinde yanıt vermişti. Beşiktaş taraftarlarının sosyal medyadan yaptığı Beşiktaş'a gel çağrılarına da zaman zaman olumlu yanıtlar veren Mario Balotelli'nin de Beşiktaş'ta oynamak istediğini düşünüyorum. 

Burak Yılmaz'ın ayrılığıyla siyah-beyazlılar hücumdaki en önemli oyuncusunu kaybetti. Bu ayrılığın ardından en az Burak kadar kaliteli bir santrafor arayışında olan Beşiktaş'ta Mario Balotelli de adaylar arasında. Balotelli'nin kalitesi tartışılmaz. Ancak bu transfer büyük risk taşıyor. Çünkü Balotelli ciddi anlamda psikolojik problemleri olan bir oyuncu. Önemli maçlar öncesinde eğlence mekanlarında saatlerce eğlenmesi, İnter'de oynarken Milan formasıyla röportaj vermesi, evinin banyosunda havai fişek patlatması ve daha bunun gibi birçok örnek var. 

Jose Mourinho İnter'i çalıştırdığı dönemlerde genç Mario Balotelli ile yaşadığı bir olayı anlatıyor: "Şampiyonlar Ligi maçı için Kazan'a gitmiştik. Golcülerimin hepsi sakattı. Milito yoktu, Eto'o yoktu ve başım dertteydi. Sadece genç Mario Balotelli vardı. Maçın 44. dakikasında sarı kart gördü ve ilk devre sona erdi. Devre arası 15 dakikanın tamamını Balotelli'ye ikinci sarı kartı görmemesi adına konuşmakla geçirdim. Sadece Mario ile konuştum. Mario seni değiştiremem, yedekte forvetim yok. Ne olur kart görme. Birisi seni provake ederse, reaksiyon gösterme. Hakem hata yaparsa tepkisiz kal. Kimseye dokunma. İkinci yarı başladı. Dakika 46 ve Mario kırmızı kart!"

Mourinho Balotelli'yi yetenekli ancak yönetmesi çok zor bir oyuncu olarak tanımlıyor ve ekliyor. "Ben başaramadım."

Sergen Yalçın'ın da Balotelli transferini istediği ve "Ben onu adam ederim." dediği yazılıp çizilirken hocanın Ozan'ı kazandığı gibi Balotelli'yi de kazanabileceği yorumları yapılıyor. Ancak Ozan'ın durumu farklıydı. Ozan yeterince kendine bakmayıp antrenmanlarda iyi çalışmadığı için fiziksel anlamda gerilemiş ve futbolu dibe vurmuştu. Balotelli ise saha içinden ziyade saha dışında problemleri olan bir oyuncu. Beşiktaş'a gelip çift haneli gol sayılarına ulaşabilir. Nitekim bunu daha önce Nice formasıyla Fransa Ligue 1'de yaptı da. Nice takımındaki ilk iki sezonunda toplamda 51 maça çıkan Mario, 33 gol kaydetmişti. Ancak üçüncü sezonunda sadece 10 maçta forma giyerken gol atma başarısı gösterememiş, teknik direktör Patrick Vieira ile de arası açıldığı söylenen Balotelli'yle Ocak ayında yollar ayrılmıştı. Nice başkanı Jean-Pierre Rivere "Bize yaşattığı harika iki yılı unutmadım ancak bizde kalması mümkün değil." sözleriyle İtalyan santrafora veda ediyordu. Ara transfer döneminde yarım sezonluğuna anlaştığı Marsilya ile Fransa'da futbol yaşamını sürdürmeye devam ederken bu forma altında 15 maça çıkıp 8 gol kaydetti. Ancak futbol anlamında iyi geçen yarım sezona rağmen Marsilya da sezon sonunda Mario'ya veda ediyordu. Geçtiğimiz sezon ülkesine geri dönen Balotelli, Brescia takımıyla anlaşmış ve 19 maçta forma giyerken yalnızca 5 gol kaydetmişti. Brescia sezonu 19. sırada tamamlayarak Serie A'ya veda etti. Brescia'da sezonun başlarında antrenmanda takım arkadaşları ve teknik direktör Fabio Grosso ile kavga eden Mario, Grosso tarafından antrenmandan kovulmuştu. Pandemi sonrası antrenmanlara çıkmayan İtalyan oyuncu, liglerin tekrar başlamasının ardından oynanan 12 maçta da hiç süre alamadı. Başkan Massimo Cellino ile de sorunlar yaşayan Balotelli, Brescia'dan da böylelikle ayrılmış oldu.

Kulüplerimiz ekonomik anlamda bu kadar zor durumdayken, kur farkı almış başını gidiyorken artık etikete göre futbolcu alınmaması gerekiyor. Bonservisi elinde oyuncu transfer etmek istiyorsun, bonservise para ödemedim diye sevinip bu kez tonla imza parası ödüyorsun. Bana göre Balotelli gibi bir oyuncu için bu riski almaya değmez. Ancak illa risk alınacaksa da uzun süreli kontrat yapmaktan uzak durulmalı. Maaşına da Brescia'da kazandığı yıllık 1,5 milyon Euro ücretten fazlası verilmemeli. Atiba gibi kulübün simgesi olmuş ve ilerleyen yaşına rağmen sahada takımı için savaşan bir oyuncudan her yıl maaşından fedakarlık yapması istenirken soru işaretleriyle birlikte gelen sözde yıldızlara paralar saçmak bana çok mantıklı gelmiyor.

0 yorum: